Eleştirel pedagojinin önde gelen isimlerinden Paulo Freire, eğitimi, bireyin özgürleşmesine hizmet eden bir araç olarak görür. Ancak O’na göre geleneksel anlayışta eğitim, bir tahakküm aracı haline getirilmiştir. Freire, baskıcı toplum yapısına uygun düşen geleneksel eğitimi, “bankacı eğitim modeli” olarak tanımlar ve eleştirir. Bu modelde öğrenciler nesne, öğretmenler ise özne konumundadır. Böyle bir anlayışta diyalog değil, tek yanlı bir dayatma söz konusudur. Dolayısıyla geleneksel eğitim modeli baskıcı, otoriter bir yapıya sahiptir ve egemen grubun tahakkümünü sürdürmesine hizmet eder. Freire, eleştirdiği “bankacı eğitim modeli” yerine “problem tanımlayıcı eğitim” olarak adlandırdığı bir model önerir. Bu modelde insan kendi kişiliğinin farkına varır ve özgür eylemleriyle dünya ile ilişkilerindeki problemleri tanımlama fırsatı bulur. Öğretmen ve öğrenci eşit koşullarda diyaloğa katılır, birbirleri üzerinde tahakküm kurmadan eleştirel bir bakışla birer araştırmacı olarak ortaklaşa çalışırlar. Öğrencilerin algı gücü gelişir ve öğrenciler dünyayı durağan değil, zaman içinde değişen bir gerçeklik olarak algılarlar. Bu çalışmada, Freire’nin geleneksel eğitime yönelik eleştirileri ve özgür bireyin gelişimine hizmet edecek eğitimin nasıl olması gerektiğine ilişkin görüşleri incelenmiştir.
Yazar: Zafer Yılmaz
Yıl: 2015
Yayın Yeri: Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi
Comments